Page 347 - Webbook_tur_01
P. 347
20 yıldır canlarını tehlikeye attılar , çok çalıştılar, defalarca gazetelere çıkt
ılar , çok para kazandılar, refah içinde yaşadılar ama bu 10 bin kişiden tek bir kişi bil
e dava açmadı . O halde bu olay , bu yanlıştır .
Cezai ve hukuki farklı şeylerdir ve cezai bir zarara neden olduysanız, hukuk davası
açmanız ve tazminat almanız gerekir, ancak 10.000 kişiden biri hukuk davası açma
dı . Ve tam tersine cumhurbaşkanına dilekçe veren, hakime dilekçe veren iki kişi var
dı ve hatta 10.000 kişiden sonuna kadar şikayette bulunan sadece iki kişi vardı .
Son kişi de hakime hatalı olduğunu, bunun dava edilecek bir şey olmadığını, iyi ölm
ek istediğini, artık yaşlandığını, Allah'ın bu duruma nasıl bakacağını , yanlış
anladığını ve dava açtığını söylemiş, bunun yanlış olduğunu ve karşı tarafın
sözlü hakaret ederek
Bu kişi hakkında derhal suç duyurusunda bulunuldu ve para cezasına çarptırıldı .
10.000 kişiden 2 kişi dilekçe verdi ve haksız olduklarını söyledi . Daha sonra bir kişi
hakkında özetle hakaret davası açıldı ve para cezasına çarptırıldı ve bu iki
kişi benim hayatımı mahvetti .
Bu mantıklı mı ? Mahkemenin benimle bir tür düşmanlığı vardı, buyüzden yarg
ıçlar aradan bu kadar yıl geçtikten sonra sonucun ne olacağını merak ediyorlar .
20 yıldır bu şekilde iş yapıyorum .
Bir tek kişinin bile hukuk davası açmaması ne anlama geliyor? Madem zarara uğrad
ılar, cezai ve hukuki davadan açıkça farklı olmasına rağmen neden dava açmadıl
ar ?
Ama hepsi dilekçe verdi
Tekrar dava açan iki kişi ,,,,
Kötü şeyler yapanların hepsi kaçıyor ve suçlayıcı olarak öne çıkan sadece iki kiş
i nasıl oluyor da bu davada birinin hakaretten dolayı derhal suçlandığına ve diğerin
in de cezalandırılması gerektiğine yanlışlıkla inanıyorlar? Yanlış bir şey yapt
ığı için serbest mi bırakıldım gerçekten mahkemenin bu konuda ne söylediğini a
nlamıyorum .
QR
347