Page 472 - Webbook_tur_04
P. 472
Çok olduğunda, Çok şey alabilirsin . Ancak iki kişiliğin beş kişi olması söz konusu değildi
r . Bir kişinin Çok parası ya da az parası var diye , zengin ve fakir arasındaki uÇuru
m nedeniyle kişiliğini karalamamak gerekir . Yani oluşturduğumuz sistem bir paylaşım
ve paylaşım sistemidir .
Yani acente yöneticisi 1 won yatırırsa distribütör 10 won yatırır , 10 won
yatırırsa şube müdürü 30 won yatırır. Ayrıca, yatırılan toplam paranın hes
aplaması acente yöneticisine göre yapılır . Burada kâr elde ediliyor , toplam kâr ac
ente başkanı sayısına göre distribütörlerde 10 kişi , şube müdürlerinde ise 30 kişi ile
Çarpılıp toplam kâra bölünerek bir kişinin payı alınıyor . Bir kişinin parası acent
e müdürüne uygulandığından , genel dağıtıcıya 10 hisse , şube müdürüne ise 30
hisse verildiğinden , her kişinin kişiliğine saygı duyulur ve kâr yatırılan miktara eşit
olur , dolayısıyla her iki taraf da memnun olmaz . Böyle bir şeyin olmadığı , kâr pa
ylaşımı sisteminin, bireylerin kişiliklerine saygıyla iş yaptığı , diğer yandan da ür
eticiler ve tüketiciler arasında üretimin gerÇekleştiği bir kapitalizm olduğu bir dönem ya
rattık. maliyet % 30'dur ve ortada distribütörler , toptancılar ve perakendeciler vb .
yer alır. Reklam maliyetlerinin %100'ü tüketicilere gider .
Daha sonra, 100.000 won'luk bir banknotsa , %30'u üretim maliyetidir , diğer %30'u sat
ış elemanı veya distribütörün marjıdır , diğer %30'u toptan ve perakendeden elde
edilen kârdır ve %10'u reklam maliyetidir , bu da 100 olur. Bu durumda GA, %70'lik a
ra elleÇlemeyi kaldırabilecek bu ürünü geliştirip , üreticiye sağlıyor , bir satış kanal
ı oluşturuyor ve her şeyi kendisinin yapması şartıyla % 70'lik bir marjla geliyor , v
e sonra satış elemanına belli bir marj gidiyor, emeklerini almalarına izin veriyorlar
ve kalan %70'lik marjın %50'si ortak kâr olarak kalıyor , ancak yine de %20'sini
kendilerine ayırıyorlar ve onlar da. Yani % 50'si satış elemanlarına , acentelere, d
istribütörlere , şubelere ve bu sistemi kurmak ve ekipman sağlamak iÇin para ödeyen kiş
ilere gidiyor. Kârın onlara eşit şekilde dağıtılacağı bir sistem geliştirdik .
1992 yılında kooperatif şeklinde kurulsaydı bunu kim anlardı ? Oh -Seok Kwon
( Sung ) , 1992'de Kore'nin ilk kooperatifini kurdu . Ve bu işin başarıya ulaşması iÇin
Allah'ın " fakirlere, Çıplaklara ve aÇlara yardım edersen bana borÇ verirsin" sözüne
dayanarak ve Allah'ın bana verdiği görev duygusuyla bu sistemi yarattım ve yaratt
QR
ım. iki kar yapısı ,
472