Page 17 - Webbook_tur_01
P. 17
dondurmaolayı
Ne kadar yaramaz olduğumu görmemi kolaylaştıran iki olay oldu ...
Biri dondurma olayı , diğeri ise pirinç eşya olayı .
Güneşin üzerime vurduğu bunaltıcı yaz sıcağında gözlerimi dondurmacının dond
urma kabından alamadım .
Dondurmacı sesini her yükseltip " Dondurma, dondurma, dondurma, dondurma, dondur
ma, dondurma, dondurma " dediğinde , dondurmayı o kadar çok istiyordum ki .
Diğer çocukların yemek yemesini izlerken yutkunuyorum ...
Ben dondurma yemek istiyorum ....
Biraz düşündükten sonra cesaretimi toplayıp amcama anlattım ...
" Hey amca , dondurma yemek istiyorum . " Lütfen satın alın .~~”
Alçak bir sesle ... yine ... biraz daha yüksek bir sesle ...
Ona söyleyecek cesareti topladım ... ama onun bunu benim için satın almaya niyeti yo
ktu .
dondurmayı nasıl yiyebilirim diye düşünürken ,
" Sağ !!! Bu kadar !!! “ Aklıma güzel bir fikir geldi …
' Beklendiği gibi kekeuk ... ' Heyecanlandım ( Kalbimde dans ediyordum .)
Bir yolunu buldum, heyecanlandım ve mutlu oldum .
O zamanlar Danyang köyünden gelen sarımsak ülke çapında popülerdi .
Bir salkım Danyang sarımsağını bir dondurmalı pastayla değiştirebileceğimi öğren
QR
dim .
17