Page 21 - Webbook_tur_01
P. 21
Uzun şekerleme çubuğu ve şekerleme satıcısının makası iç içe geçti ve bir uyur
gezer gibi pirinç eşyaların olduğu yere doğru yöneldim .
Hepsini süpürdüm .
Pirinç pilav kaseleri , pirinç çorba kaseleri , pirinç kaşıklar ... önce hepsini kahverengi r
engine göre taradım .
Tek adımda ağırlaştığını fark etmeden şekerlemeciye götürdüm .
Ama şekerleme satıcısı şöyle dedi :
“ Bu çok pahalı, bu yüzden buruşuk , terk edilmiş , kullanılamaz veya hurda bir şey g
etiremezsiniz . ”
“ Ah ~~ Vay be ~~ Siktir , siktir , siktir … ”
Vazgeçemedim . Bir şekilde sikilmek istedim .
Cilalı pirinç tabaklara ve kaşıklara çekiçle vurmaya başladım .
Şekerleme satıcısı, çentikli pirinç eşyaları kendi isteklerine uyacak şekilde mükem
mel bir şekilde kullandı .
Kaç tane pirinç kap verildi ,,,
Şekerleme satıcısı hemen bana şekerleme tepsisini verdi ve kaçtı .
Sonunda şekerleme tahtasının tamamını kabul ettim .
Yemeye başladım . Tadının nasıl olduğunu bile bilmeden ağzıma attım .
Midemin bulandığını hissetmeye başladım .
Yine de uzun şekerleme çubukları ağzıma düşmeye devam ediyordu .
Şekerleme çubukları mideme dolanıncaya ve artık sığamayacak duruma gelene k
adar yemek yemeyi ancak yemekten sonra bıraktım .
Sonra ne oldu ?????
Geldim ve cennete gittim ....
Midem alt üst oldu ve öleceğimi sandım .
Cennete gitmeye benzemiyor bu ... ölmediğime gerçekten sevindim .
QR
O zamanlar ambulans yoktu ...
21